Vuslat Emanet Sergisi, Baksı Müzesi

Planlux, Vuslat Doğan Sabancı’nın Baksı Müzesi’ndeki “Emanet” sergisinin aydınlatma planının geliştirilmesine katkıda bulundu.

Eski adı Baksı olan Bayraktar Köyü’nde yer alan bu müze, Çoruh Vadisi’ne bakan bir tepe üzerinde yer alıyor. 40 dönümlük araziye yayılan Baksı Müzesi, Bayburt doğumlu sanatçı ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın 2000 yılında bireysel bir hayal olarak başlattığı bir projedir.

İşveren Vuslat Foundation
Konum Bayraktar Köyü, Bayburt, Türkiye
Yıl 2023

Fotoğraflar Korhan Şişman

Vuslat Doğan Sabancı’nın “Emanet” sergisine girerken güvenin dönüştürücü gücünü deneyimleyebilirsiniz.

Küratörlüğünü Chus Martinez’in üstlendiği bu etkileyici sergi, ziyaretçileri iç gözlem, bağlılık ve koruma yolculuğuna çıkarıyor. Metin, heykel, çizim, ses ve enstalasyonun etkileyici birlikteliği aracılığıyla, Vuslat size güvenin esansı, derin bağlılık ve kökenleriyle yeniden bağlantı kurma fırsatı sunuyor.

Vuslat Doğan Sabancı ve sergisi hakkında daha fazla bilgi için https://vuslat.art/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

”Emanet”, güven etrafında dönüyor ve hayatımızdaki derin değerini keşfediyor. Vuslat’ın eserleri, güven, bağlılık ve koruma konularını araştırır ve derin bir bağlılık ve bağ kurma hissi uyandırır.

Çeşitli sanatsal araçları kullanarak ziyaretçileri güven ile olan ilişkilerini ve bunun bakış açılarını ve eylemlerini nasıl şekillendirdiğini düşünmeye teşvik ediyor. Sergi, sıradan fiziksel formları aşar ve bunun yerine belirli şekiller aracılığıyla iletilen dinamik güçlere odaklanır. Güvenin soyut yönlerini yakalayarak yüzeysel görünümlerin ötesinde yatan özü aydınlatıyor. Ziyaretçiler, güvenin gücünün özüne inerek bunun kendi hayatlarındaki ve daha geniş bağlamda toplumdaki önemini düşünmeye teşvik ediliyor.

Bayburt’ta bulunan Baksı Müzesi, Vuslat’ın sanatsal anlatımına yön veren bir güçtür. Mekanın zengin kültürel mirası ve toprak ve geleneklerle bağlantısı, sergiye özgünlük ve derinlik katıyor. Müzenin çevresi ve tarihi önemi, sanatsal anlatıları zenginleştiren ve sanat eserleri arasındaki güvenin yankısını güçlendiren bir zemin sağlıyor.

Sergi alanının merkezinde “Yaşamın Göbek Bağı” isimli büyüleyici bir çalışma yer alıyor. Güven ve varoluşun birbirine bağlılığını simgeleyen bu tasarım, nehrin ağlarından doğar ve desenleri rüzgarla enerji kazanır. Bu merkez eser, izleyicileri güven ile hayatın canlılığı arasındaki karmaşık ilişkiyi düşünmeye davet ediyor.

“Emanet”in dikkat çeken bir diğer özelliği ise yerel taşlardan yapılmış kaideler üzerine sığır kuyruğu otu ile oluşturulan eserlerin yer alması. Bu parçalar öncelikle iyileşme olgusunu araştırıyor. Bize güvenin kişisel bir bağlılık olduğunu ve kendi içimizde, topluluklarımızda ve genel olarak dünyada iyileşmeyi teşvik edebilecek bir güç olduğunu hatırlatır.

Dönemin coğrafyasına ve şartlarına göre iyi planlanmış bu harika projeye katkıda bulunma fırsatı Vuslat Doğan Sabancı’nın ‘Emanet’ isimli sergisi sayesinde gerçekleşti.

İlk olarak kullanılan ışık kaynaklarının güncel olmaması, armatürlerin sergi alanlarında istenilen odak alanlarını oluşturamaması gibi teknik sorunları tespit ettik. Ayrıca binanın yönü nedeniyle gündüz saatlerinde güçlü gün ışığına maruz kalması sonucu kamaşma ve kontrast farklılıkları yaşanması ve bunların adaptasyon problemlerine yol açabileceğini farkettik.

Bu süreçte müze binasında mevcut elektrik altyapısının yapılmasının mümkün olmayacağı belirtilmişti. Bu konuda basit ve uygulanabilir çözümler planlamamız gerekiyordu.İlk saha ziyaretinin ardından öncelikle mevcut projenin altyapısını hazırladık. Müzede halihazırda bulunan armatürlerin konumlarını dikkate alarak ışık kaynağı noktalarını ve sergi alanları ile aralarındaki ilişkilerini değerlendirdik.

Mevcutta konvansiyonel lambaların kullanılması hızlı lamba değişimi için bir avantaj sağlamıştır. Öncelikle lamba çeşitleri arasında ışık renk sıcaklıklarının tutarlı olması için kısa sürede temin edilebilecek ürünler netleştirildi. Vurgulanması gereken sergilemeler için dar açılı ışık atışları gerektiğinden, armatür değişimi yapmadan, mevcuta duy dönüştürücü aparatlar ekleyerek, özel noktalarda gereken değişiklikler planlandı.

Ek olarak hiç armatür bulunmayan fakat enerji hattı geçen noktalar için dışarıdan kolay tedarik edilebilecek yönlendirilebilir ve montaj kolaylığı sağlayacak mandallı ürünler, duy ekipmanı ve retrofit spot lamba ile birleştirilerek edilerek kullanıldı. Ayrıca, belli bölgelerdeki çatı pencereleri için yarı geçirgen filtreler kullanılarak aydınlık-karanlık ilişkisinin dengelenmesi ve mekana giren doğal ışık yoğunluğunun belli bir oranda kontrol altına alındı.